Plywood’la ilk tanıştığımızda sadece pratik bir malzeme arıyorduk. Hafif olsun, sağlam olsun, kolay şekil alsın. Kafamızda mobilya yapmak gibi hayaller vardı. Hâlâ var. Ama bu araştırma bizi bambaşka bir yere götürdü: bellyboard’larla tanıştık. Ve plywood’un bu iş için çok uygun olduğunu gördük.
Plywood aslında tek bir ağaç parçası değil. İnce, milimetrik ahşap katmanlarının tutkalla birleştirilmesiyle oluşan, dayanıklı ama esnek bir yapı. Bu katmanlı yapısı sayesinde hem hafif kalıyor hem de kolay kolay kırılmıyor. Dalgalı bir günde suya girdiğinde, güvenebileceğin bir şey taşıyorsan iyi hissettiriyor.
Atölyede çalışırken de avantajı büyük. Kolay şekil alıyor, düzgün kesiliyor, pürüzsüz zımparalanıyor. Bize zaman kazandırıyor, tahtanın karakterini ortaya çıkarmak kolaylaşıyor.
Doğaya karşı da sorumluluğu olan bir malzeme. Koca kütükler yerine daha az kaynakla üretim yapılabiliyor. Kullandığımız tutkallar bile doğal içerikli. Board’un denizde geçirdiği zaman doğa için sorun yaratmıyor.
Üstelik zamanla daha da güzelleşiyor: tuzlu su ve nemle dengeleniyor, yüzeyi oturuyor, doğal damarları belirginleşiyor. Bütün bunların yanında elimizde dayanıklı ve uzun ömürlü de bir ürün oluyor.